Ana içeriğe atla

Hapiste olan kişilerin namazı kısaltmaları Yolcunun namazı

Soru:

Genç yaşlarında bir oğlum evimizden 100 km uzaklıkta bir bölgede hapis yapmaktadır. Bu durumda olan kimse için namazı kısaltmak ve namazları cem’ etmek caiz mi?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun,

Birincisi: Şayet hapis yatan kimse ikamet ettiği yerden kasr mesafesi kadar uzaktaysa yolcu hükmündedir.

Eğer ne zaman çıkacağını bilmiyorsa; çıkıncaya kadar veya dört günden daha fazla kalacağını öğreninceye kadar namazı kısaltır ve gerektiğinde namazları cem’ eder.

Şayet dört günden fazla kalacağını biliyorsa ve belirli bir süre hapis cezası verilmişse bu durumda fıkıh alimlerinin cumhuruna göre yolculuk hükümleri geçerli değildir.

Yolculuk ruhsatını meşru kılan süre ise fıkıh cumhuruna göre yaklaşık 80 km’dir. Her kim bu mesafede veya daha uzak bir yere yolculuk yaparsa mestleri üç gün boyunca mesh etmesi, namazları kısaltması, cem’ etmesi ve ramazanda orucu yemek gibi ruhsatları kullanabilir.

Ancak işi ne zaman biteceğini bilmeyen bir yolcu ve ikameti için belirli bir süre belirlenmeyen kimse için ikamet süresi uzasa bile yolculuk ruhsatını kullanabilir.

İbn Kudame Rahimehullah şöyle dedi: “Her kim 21 namazı geçmeyecek sürede ikame etmeyi niyetlenmemişse senelerce sürse dahi namazı kısaltabilir. Örnek olarak her an çözüleceğini umduğu bir işle meşgul olması, düşmanlarla cihad etmesi, sultanın onu hapse atması, hastalık vb. işi kısa bir sürede biteceğini tahmin etsin veya etmesin hüküm aynıdır. (el Muğni 2/215)

İbn el Munzir şöyle dedi: İlim ehli; yolcunun ikamet etmeye niyetlenmediği müddetçe seneler geçse de namazı kısaltabileceğine dair icma etmişlerdir. Daha detaylı bilgi için (105844) nolu sorunun cevabına bakınız.

İkincisi: hapiste koğuşunda kapalı olanlara Cuma namazı farz değildir. Ancak hapishane mescidinde kılmaları mümkünse vacip olur. Her koğuş sakini, beş farzı cemaatla kılarlar.

Şeyh İbn Baz Rahimehullah şöyle dedi: “Büyük alimlerin komisyonu fetvasına göre cemaat veya Cuma namazı kılmak için cemaatin kendi koğuşlarında dışarıdan hoparlör vb. vasıtalarla arkasında kılmalarına izin verilmemiştir. Çünkü bunu gerçekleştirmeleri zor olması bakımından Cuma namazının onlara vacip değildir.

Ancak hapishanenin mescidi var ve Cuma namazı kılınıyorsa o zaman cemaata tabi olabilir aksi takdirde ona vacip olmaz ve öğlen namazı olarak kılar. Her koğuş sakinleri beş vakit namazlarını cemaatla kılarlar. (Mecmu Fetava İbn Baz 12/155-156)

Fetva kurulu komisyonu şöyle dedi:

Şayet hapishanede Cuma kılınırsa ve oradakiler Cuma’ya katılmaları mümkünse onlara vacip olur. Aksi takdirde öğlen namazı olarak kılarlar. (Daimi fetva kurulu 8/184)

Şayet tutuklu olanlar hakkında hüküm verilmiş olup hapishanelerde istikrarlı bir şekilde ikamet ediyorlarsa, bu durumda onların durumu ikamet edenlerin hükmündedir. Namazı kısaltamaz ve cem’ edemezler, ramazanda oruçlarını yiyemezler. Ancak namazlarını cemaatla kılarlar yönetim izin verdiğinde cumayı kılabilirler.

Şayet hapis yatan kişiler, yarın nerede olacaklarını bilmez durumundalar ise, hapis yönetimi onları sürekli şehirden şehire taşıyorsa söz konusu kişiler yolculuk ruhsatına tabi olup onlara namazı kısaltmak ve cem etmek caizdir.

Tüm tutsak mazlum Müslümanların esaretten kurtulmalarını yüce Allahtan dileriz.

Daha detaylı bilgi için (81421) nolu sorunun cevabına bakınız.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir