Ana içeriğe atla

Farz namazını kılarken bir adam vefat etti, bu durumda yanındakiler namazlarını bozarlar mı?

Soru
İkindi namazında namaz kılanlardan biri vefat etti, bu olay için adamın yanındakiler, namazlarını keserler mi?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun,

Farz olan namazlarda asıl olan hüküm, namazın kesilmemesidir. Çünkü yüce Allah amellerin iptal edilmesini yasaklamıştır. Yüce Allah şöyle buyurdu:                        
“Ey iman edenler! Allah’a da Resulüne de itaat edin. Ve sakın yaptıklarınızı iptal etmeyin (boşa çıkarmayın.)” Muhammed/33

Şeyh Abdurrahman el Sadi Rahimehullah şöyle dedi: “Amellerinizi iptal etmeyin” ayeti, amele başladıktan sonra o ameli bozmak; övünme, riyakarlık ve masiyet gibi ameli iptal eden etkenleri de kapsar. Ayrıca amelin ecrini geçersiz kılan sebepleri de içerir. Amele başladıktan sonra o ameli bozmak veya o ameli bozan bir şeyi işlemek de sakınılması gereken hususlardandır.

Namaz, oruç, hac ve benzeri ibadetleri geçersiz kılan tüm eylemler bu konuda değerlendirilir. Fıkıh alimleri bu ayeti kanıt göstererek farzı kesmenin haram olduğunu öne sürmektedirler. (tefsir sadi, s. 789) telafi edilemeyen çok acil ihtiyaçlar bundan istisnadır.

El mevsua el fıkhiye 34/51 şöyle geçmektedir:

“Vacip olan ibadete başladıktan sonra o ibadeti meşru olmayan bir sebepten dolayı caiz değildir. Bu konuda fıkıh alimleri ittifak etmişlerdir. Çünkü meşru olmayan bir sebepten dolayı ibadeti yarıda kesmek ibadetin hürmetine aykırı olup yasaklanmıştır. Yüce Allah “Amellerinizi geçersiz kılmayın” demiştir.

Fakat meşru bir nedenden dolayı ibadeti yarıda kesmek caizdir. Örnek olarak bir yılanı öldürmek için namaz yarıda kesilir. Çünkü bu konuda emir bulunmaktadır. Ayrıca değerli bir şeyin kaybolması, tehlikede olan kimseye yardım etmek, tehlikeli bir durum için habersiz olan kimseyi uyarmak, boğulacak kimseyi kurtarmak, bir canı korumak ve bebeği korumak için nedenlerden dolayı ibadet yarıda kesilebilir.

Sonuç olarak vefat eden kimsenin etrafındakiler, vefat edeni ölümden kurtarma imkanına sahip olmasalar dahi ölünün bu şekilde bırakılması saffın kesilmesine neden olur. Ayrıca bu durum, ölünün hürmetine saygısızlık olur. Görünen o ki etrafındakiler namazlarını keser, bir kenara çekerler, mümkün olduğunca yüzünü örterler, insanlar namazlarını bitirdikten sonra defni için hazırlık yapılır.

Bu durumda namazı kesmenin meşruiyeti yeterli sayı ile sınırlıdır. Şayet birkaç kişi namazını keserse yeterli olup gerekli işlemleri yerine getirebilirler. Namaz kılanların tümü namazı kesip ölüyle meşgul olmaları doğru değildir.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir