Ana içeriğe atla

Nazarlık Takmak (pratik akaid dersleri kitabından alıntıdır.)

Nazarlıklar (Temaim)
Anlamı: Temâim, temîme lafzının çoğulu olup, nazarı önlemek için çocukların boyunlarına asılan şeye denir. Bazen yaşlı erkek ve kadınlara da asılabilir.
Türleri ve Herbir Türün Hükmü
Birinci tür: Kur’ân-ı Kerim’den bazı âyetlerin yahutta Allah-u Teâlâ’nın bir takım isim ve sıfatlarının yazılarak bunlar ile şifa bulmak ümidiyle asılmaları. Bunların asılmasının hükmü hususunda ilim adamlarının iki ayrı görüşü vardır:
Birinci görüş: Bunun caiz olduğudur. Bu görüş Abdullah b. “Amr b. el-’As (65/684 ) radiyallâhu anhumâ’nın görüşü olup, Aişe (58/6 77) radiyallâhu anhâ’dan gelen kuvvetli rivâyet de böyledir. Kendisinden nakledilen bir rivâyete göre Ebü Ca’fer el-Bâkır da (Muhammed b. Ali b. el-Hüseyn b. Ali b. Ebî Tâlib) (114 veya 1 İ 8/ 7 32 veya 736) -Allah’ın rahmeti üzerine olsun bu görüştedir. Bu tür nazarlıkların asılmasını yasaklamaya dair vârid olmuş olan hadisteki yasağı da, şirk ihtiva eden nazarlık (ve hamayıl) hakkındaki yasak olarak kabul etmişlerdir.
İkinci görüş: Bunun yasak olduğu görüşüdür. İbn Mes’üd (32 veya 33/652 veya 653) radiyallâhu anh ve İbn Abbâs (68/68 7) radiyallâhu anhumâ’nın görüşü olup, Huzeyfe b. el-Yemân (36/656), “Ukbe b. “Amir elCühenî (58/6 7 8) ve Abdullah b. “Ukeym el-Cühenî ( ? ) radiyallâhu anhum’un kuvvetli görüşü de budur. Tabiinden bir topluluk da bu görüştedir. İbn Mes’üd radiyallâhu anh’ın arkadaşları bunlar arasındadır. İmâm Ahmed’in (241/855) mezhebine mensup çoğu ilim adamlarının tercih ettiği bir rivâyete göre Ahmed’in (241/855) de görüşüdür; sonraki ilim adamları da bunu kat’i olarak ifade etmişlerdir. Bu görüş sahipleri İbn Mes’üd radiyallâhu anh’n naklettiği “Ben Rasülullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i: “Şüphe yok ki rukyeler, temîmeler (nazarlık, hamayıl), tiveleler (kadının kocası tarafından, kocanın da karısı tarafından sevilmesini sağlayacak takılar) bir şirktir ' diye buyururken dinledim.” (Ebu Davud 3883) rivayetle “Ukbe. 'Amir el-Cühenl (58/6 78) radıyallâhu anh' ın Rasülullah sallahu aleyhi vesselam'den merfu olarak aktardığı "Kim (nazar ve benzerlerinden korusun diye) nazarlık vb. bir şey takınırsa şirk koşmuş olur." (Ahmed 4/156) rivâyetinin genel manasına delil göstermişlerdir.
Aşağıdaki şu üç sebep dolayısıyla bunun yasak olduğu sahih  olan görüşrür:
1-Bu husustaki nehy ifadesi geneldir. Aynca ortada bu nehyin tahsis edildiğine dair bir delil/yasak yoktur.
2-Yasak olana giden yolu tıkamak (seddu’z-zerîa).. Çünkü böyle bu şeye müsaade etmek, mübah olmayan şeyleri asma sonucuna götürür
3-Kur’ân-ı Kerîm’den bir şeyler asılması halinde, onu asan bu kimse, beraberinde bunu taşımak suretiyle def-i hacet sırasında, istimâ yaparken ve benzeri hallerde bulunurken Kur’ân’dan yazılan bu buyruklara karşı bir saygısızlık söz konusu olur. Özellikle de bunlar çocukların üzerinde asılı bulunuyorsa.
İkinci Tür: Nazarlıklar ve Hamayıllar Kişilerin üzerlerine asılan boncuk, deri, kemik, nazar boncuğu, ip, nal, çivi, şeytanların, cinlerin isimleri ve tılsımlar gibi şeyler de kat’i olarak haram kılınmıştır ve bunlar şirk türlerindendir. Çünkü bunlar Allah’tan başkasına ve O’nun isim, sıfat ve âyetleri dışında bir şeye bağlanmak demektir. Hadiste ise: “Kim üzerine bir şey asarsa işi de ona havale edilir."  diye buyurmuştur. (Ahmed 4/310) Yani Allah onun bağlandığı o şeye işini havale eder. Kim Allah’a bağlanır, O’na sarılır, işi O’na havale ederse Allah da ona yeter, uzak olan her şeyi ona yakınlaştırır, zor olan her şeyi de ona kolaylaştırır. Allah’tan başka bir takım yaratılmışlara, nazarlıklara, tedavilere, kabirlere bağlanan bir kimseyi de Allah kendisine hiçbir fayda sağlayamayan, hiçbir zarar ve fayda verme imkânına sahip bulunmayan o şey ile başbaşa bırakır. Bu durumda kişi akidesini kaybeder, Rabbi ile bağı kopar ve Allah onu yardımsız bırakır.
İşte şirk türünden olan nazarlık ve hamayıl bunlardır.
İslâm’ın Ortadan Kaldırdığı Ancak İnsanların Astıkları Temaim (Nazarlık ve Hamayıl) Türleri
1.Hayvanların üzerlerine asılanlar: Bunlar hayvanın üzerine asılan ipe geçirilmiş gerdanlık çeşitleridir.
2.İnsana asılan şeyler: Göze karşı ve nazardan kendileri ile korunulan nazarlık ve hamayıla denir. Bunlar çoğunlukla çocukların üzerine asılan boncuk, koruma amaçlı dualar, ipler, halkalar ve buna benzer nazardan koruyucu kabul edileh şeylerdir.
3.Evin, dükkanın, arabanın ve benzeri şeylerin kapılarına asılanlar yahutta rızık celbedici, nazarı ve zararı önleyici ve buna benzer özellikleri olduğuna inanılan şeyler
Müslümanın, Şirk Olan Rukye ve Nazarlıklara Karşı Tutumu
Rukye ve nazarlıklardan şirk olanlarına dair açıklamalardan sonra müslümanın bu gibi şeylere karşı tutumunu bilmemiz gerekmektedir. Çünkü müslümanın en büyük görevlerinden birisi de akidesini, onu bozan ya da sarsan hususlara karşı korumasıdır. Bundan dolayı o caiz olmayan tedavi yöntemlerine başvurmadığı gibi, hurafecilere de, göz bağcılara da hastalıklarından tedavi olmak için gitmez. Çünkü bunlar onun kalbini ve akidesini hastalandırır. Allah’a tevekkül edene Allah yeter. Bundan dolayı müslümanın imanına ve müslümanlığına zarar getiren her türlü şirk, rukye, nazarlık ve hamayıl çeşitlerinden büsbütün uzak kalmak görevi vardır. Başkalarını da bunları yapmaktan alıkoyması, sakındırması ve bunların batıl olduğunu açıklamsı da onun bir görevidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir