Ana içeriğe atla

Çokça yemin edip fakat kefaret ödemeyenin durumu

Çokça yemin edip fakat kefaret ödemeyenin durumu


Ben çabuk kızan ve çokça yemin eden birisiyim, bir çok defasında yemin etmiş ve gereğini yerine getirmemişim. Üzerime vacip olan yemin kefaretleri ödemek istiyorum fakat sayı bakımından kaç kefaret ödemem gerektiğini bilmiyorum. Bu durumda ne yapmam gerekiyor? Aile ve akraba fertlerini yemeğe davet ederek kefaret ödenir mi? Boşanma niyetim olmadığı halde boşanmaya dair yemin ettiğimde ve aksi ortaya çıkarsa kefaret ödemem vacip mi?
Allah’a hamd olsun,
Birincisi: Çokça yemin etmek mekruhtur. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Alabildiğine yemin eden, aşağılık olan kişiye sakın boyun eğme.” Kalem/10
Ayet, çok yemin eden kişiyi kötülemiştir. İbn Kudame Rahimehullah söylediği gibi bu amel mekruh olduğuna işaret etmektedir. (Al Muğni 13/439)
İkincisi: Her kim çokça yemin ederek yeminini bozarsa ve her hangi bir yemini için kefaret ödememişse şu iki husustan birini uygular:
Birincisi: Tüm yeminler tek bir konu üzerinde olur. Örnek: “Vallahi ben sigara içmeyeceğim” der ancak daha sonra yeminini bozar. Sonra tekrar içmeyeceğine dair yemin eder ve yeminini bozarsa bu kişi için tek bir kefaret gerekli olur.
İkincisi: yeminler farklı konularda gerçekleşir. Örnek: vallahi içmeyeceğim, vallahi giymeyeceğim, vallahi şu yere gitmeyeceğim. Tüm bu yeminlerin aksine davranırsa bir kefaret mi yoksa birkaç kefaret mi vacip olur? Konusunda alimler arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır. Alimlerin çoğunluğuna göre farklı konularda her bozduğu yemin için ayrı bir kefaret vacip olur. Çünkü her yemin bağımsız bir yemin hükmündedir.  (El muğni 9/406)
Bin Baz Rahimehullah’a şöyle soruldu: “yaptığım haram olan bir işi tekrar yapmamam için üç defadan fazla yemin ettim. Bana bir kefaret mi yoksa üç kefaret mi gerekir? Ödeyeceğim kefaret tutarı ne kadar olur?
Cevap: “size bir kefaret gerekir, kefaret: on fakiri yedirmek veya giydirmek veya bir köleyi azat etmektir. Her kim bunları bulamazsa üç gün oruç tutar. Nitekim yüce Allah şöyle buyurdu: “Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.” Maide/89
Böylece bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yemin ederse aynı konuda yemini tekrarlasa bile bir kefaret gerekir. Bu durum, birinci defasında kefaret vermemiş durumu içindir. Fakat birinci yemini için kefaret ödemişse daha sonra yemin eder ve aksini meydana getirirse ikinci defa kefaret ödemesi gerekir ve böylece yemin edip bozduğu müddetçe kefaret öder.
Ancak farklı konularda yemini tekrarlarsa bozduğu her farklı yemin için ayrı bir kefaret gerekir. Örnek: “vallahi falan kişiyle konuşmayacağım, vallahi yemek yemeyeceğim, vallahi şuraya yolculuk yapmayacağım” diye yemin ederse her farklı bir konu için ayrı bir kefaret gerekir.
Kefarette vacip olan şudur: her yoksula bir buçuk kilo yiyecek verilmesidir. Giyimde ise içinde namaz kılınabilecek şekilde olmasıdır. Boydan boya gömlek veya alt üst giyimidir. Şayet fakirlere bir öğlen yemeği veya akşam yemeği yedirirse yeterli olur. (Mecum Fetava bin Baz 23/145)
Üçüncüsü: farklı konularda yeminler ile ilgili olarak bozduğun yemin sayısını bilmiyorsan takribi olarak hesaplamaya çalış, daha sonra takribi sayısına göre kefaret ver.
Dördüncüsü: şayet akrabaların fakir ve yoksul ise onlardan on kişiyi öğlen veya akşam yemeğine davet edersen bu yemin kefareti için geçerli olur. Fakirleri, ister bir kerede çağır ister farklı zamanlarda çağır fark etmez.
Her kim köle azat edemez veya yemek yediremez veya giyim veremezse o takdirde üç gün oruç tutar.
Beşincisi: Boşanmayla yemin etmek büyük bir konudur. Alimlerin cumhuruna göre yeminin aksi meydana gelirse boşanma vuku bulur. Bu nedenle bundan kesinlikle sakınmak gerekir.
Bazı ilim ehline göre yemin edenin niyetine bağlı olduğunu söylerler. Şayet kişi yemini ile tehdit veya bir şeye teşvik veya engellemeyi amaçlıyorsa daha sonra yemini bozulursa yemin kefareti verir. Ancak boşanmayı niyet etmişse boşanma vuku bulur. Her şahıs niyetini daha iyi bilir. Hangi konu daha ağır basarsa ağır basan konuyla amel eder.
En iyisini Allah bilir

İslamqa.info

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir