Ana içeriğe atla

Aşure günü orucu, sadece küçük günahlarına kefarettir, büyük günahlar ise ancak tövbe ile affedilir

Allah’a hamd olsun,
Birincisi: Yüce Allah’ın iki senenin günahları affettiği gün, Arefe günüdür. Aşure günü orucunun faziletinde ise sadece bir senenin günahı affedilir. Arefe orucu ile ilgili daha detaylı bilgi için (98334) nolu sorunun cevabına, Aşure orucu ile ilgili bilgi için (21775) nolu sorunun cevabına bakınız.
İkincisi: Şüphesiz içki içmek, büyük günahlardandır. Özellikle bu günaha ısrar edilirse günah daha da büyük olur. zira içki, kötülüklerin anası ve her kötülüğün kapısıdır. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem, içki ile ilgili on gurup insanı lanetlemiştir. Nitekim Enes Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: (1)Sıkana (2) Sıktırana (3) İçene (4) Taşıyana (5) Taşıtana (6) sunana, servis edene (7) Satana (8) Bunun parasını yiyene (9) Satın alana (10) kendine satına alınana.” Tirmizi/1295
Bu konuda vacip olan şey: içki içmekten tövbe ederek Allah’a yönelmektir. Aşure günü veya Arefe günü, sadece küçük günahların affedilmesini sağlar. Büyük günahlar ise nasuh (gerçek) bir tövbe gerektirir.
İbn Teymiye Rahimehullah şöyle dedi: “Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’den gelen sahih bir rivayette; Arefe günü oruç tutmak iki senenin günahlarını kefaret eder, Aşure günü orucu ise bir senenin günahlarını kefaret eder. Ancak günahların kefaret edilmesi mutlak değildir. Büyük günahlar tövbesiz kefaret olmaz. Nitekim Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: büyük günahlar sakınıldığı takdirde Cuma, diğer cumaya kadar olan günahları sildiğini. Ramazan ayı bir sonraki Ramazan ayına kadar günahları affettirdiğini.” Haber vermiştir. Malumdur ki namaz, oruçtan daha faziletlidir. Ramazan orucu, Arefe günü orucundan daha üstündür. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’in sınırladığı gibi ancak büyük günahlar sakınıldığı takdirde günahlara kefaret olur. Kim sünnet olan bir veya iki gün orucu tutmakla; zina, hırsızlık, kumar ve sihir gibi günahlara kefaret olduğunu zannedebilir? Bu olamaz. El Fetava Mısriye 1/254
İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Bazıları, Aşure günü, bir senenin tüm günahlarına kefaret olduğunu söylüyor. Arefe günü daha üstün sevaba sahip olduğunu zanneder. Ancak bu kişiler; Ramazan ayının orucu ve beş vakit namazın Arefe ve Aşure günlerinden daha üstün ve daha faziletli olduğunu bilmiyorlar. Buna rağmen Ramazan ayı diğer Ramazan ayına kadar olan günahları ancak büyük günahlar sakınıldığı takdirde kefaret eder. Aynı şekilde Cuma namazı için de geçerlidir. Durum böyleyken nasıl olurda sünnet olan bir oruç, tövbe etmeyen günahkârın ısrar ettiği büyük günahı kefaret edebilir? Bu imkânsızdır. Ama aynı zamanda Arefe günü ve Aşure günü, senenin tüm günahların geneline kefaret olduğuna engel değildir. Zira bu kefaretin şartları ve engelleri bulunmaktadır. Örnek olarak büyük günahlara ısrar etmek, kefarete engeldir. Ancak büyük günahlara ısrar etmemek ve oruç tutmak; bu iki eylem birlikte günahların geneline kefaret olmasını sağlamaktadır.
Aynı şekilde Ramazan ayı ve beş vakit namaz, büyük günahlar sakınıldığı takdirde küçük günahların affedilmesine neden olur. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.” Nisa/31
Böylece bir şeyin kefarete sebep olması, kendisi ve başkası ile birlikte kefareti sağlamalarına engel değildir. Sonuç olarak kefaret için iki sebebin birlikte olması tek sebepten daha güçlüdür. Böylece sebepler güçlendikçe kefaret daha kapsamlı olur.”
El Cevab el Kafi s. 13
Tirmizi, /1862 nolu hadiste; Abdullah bin Ömer Radiyallahu anhu’nun Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle dediğini aktarmıştır: “ Her kim içki içerse, Allah ondan kırk günün namazını kabul etmez. Eğer tövbe ederse Allah ondan kabul eder, eğer tekrar günaha dönerse, Allah ondan kırk günün namazını kabul etmez. Eğer günahtan tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder. Eğer tekrar günaha geri dönerse Allah ondan kırk günün namazını kabul etmez, Eğer günahtan tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder, eğer dördüncü defa tekrar günaha dönerse Allah ondan kırk günün namazını kabul etmez, eğer tövbe ederse Allah onun tövbesini kabul etmez ve onu Habal Nehrinden içirir.” (bu nehir, cehennem ehlinden çıkan irinlerden oluşur)
El Mubarekfuri, Tuhfetul Ehvazi’de şöyle dedi: “Özellikle namazın kabul edilmeyeceğini söylemesi, bedensel olarak en üstün ibadet olduğu içindir. Zira Namaz ibadetinin kabul edilmemesi, diğer ibadetlerin kabul edilmemesinden daha evladır. Sayfa 5/488
Aynı şekilde EL Iraki ve EL Menavi bu görüştedirler. Daha detaylı bilgi için: : (38145) nolu sorunun cevabına bakınız.
İçkiye ısrar edildiğinde İbadetler kabul edilmiyorsa, Aşure günü orucu nasıl kabul edilir? Bir senenin günahları nasıl affedilebilir?
Size vacip olan şudur: Samimi ve gerçek bir tövbeye yönelmenizdir. Alışkanlık haline getirdiğiniz içkiyi bırakmalı, geri kaldığınız ibadetleri yerine getirmelisiniz. Salih amelleri bolca yapınız umulur ki Allah, sizi affeder.
Üçüncüsü: burada anlattıklarımız Arefe günü, Aşure günü veya dilediğiniz her hangi bir nafile orucu tutmaya engel değildir. İçki içmek tüm bunlara engel değildir. Büyük günah işlemek, salih amellerden veya hayır işlerden geri kalmak demek değildir. Her ne kadarda insan nefsine yenik düşer de günah işlese de sevap işlemek veya ibadet etmekten uzaklaşmaması gerekir. Ancak amelin geçerliliği ve kabul edilmesi farklı bir şeydir. Bir sene veya iki senenin günahları affedilmesi de farklı bir şeydir.
Cafer bin Yunus şöyle dedi: Bir defasında Şam’a giden bir kafile içerisindeydim, yol kesen araplar o kafileye el koyup liderlerine sundular. El koydukları mallarda şeker ve badem çıktı, yol kesiciler ondan yediler ama liderleri yemedi!! Neden yemediğini sordum. O da: ben oruçluyum! Dedi. Ona dedim ki: yol kesiyorsunuz, mallara el koyuyorsunuz, insanları öldürüyorsunuz buna rağmen oruç mu tutuyorsunuz?!
O şöyle cevap verdi: Hayatımda her zaman salih amel için bir yer bırakıyorum!!
Daha sonraki zamanlarda o adamı ihramlı bir şekilde Kabe’nin etrafında tavaf ettiğini gördüm. Ona sordum sen o adam mısın? Evet dedi, o tuttuğum oruç beni buralara getirdi. (Tarih Dimeşk 66/52) daha detaylı bilgi için (14289) nolu sorunun cevabına bakınız.
En iyisini Allah bilir.
İslam Soru-Cevap Sitesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir