Ana içeriğe atla

Kıyamet günü insanlar toplu olduğu halde bir nidacı

Kıyamet günü insanlar toplu olduğu halde bir nidacı:

−Her ümmet dünyada neye tapıyor idiyse onun peşine düşsün, diye seslenir. Bunun üzerine Allah’ın gayrısı şeylerden putlara ve dikili taşlara tapınanların hepsi cehenneme dökülürler. Geriye günahkar ve iyi olsun Allah’a kulluk yapan ehli kitap ümmetler kalır. Yahudiler çağrılır ve neye taptıkları sorulur.

Onlar:

−Biz Allah’ın oğlu Üzeyr’e tapıyorduk, derler.

Bunun üzerine onlara:

−Yalan söylüyorsunuz! Allah eş ve çocuk edinmemiştir, denilir. Onlara istekleri sorulur, onlar da susadıklarını söylerler. Cehennem onlara bir serap gibi gösterilir ve oraya sevk olunurlar. Su içmek için birbirlerini çiğneyerek oraya gider ve ateşe dökülürler.

Sonra Hıristiyanlar çağrılır, neye taptıkları sorulur:

−Allah’ın oğlu Mesih (İsa) ya tapıyorduk, derler.

Bunun üzerine onlara da:

−Yalan söylüyorsunuz! Allah hiçbir eş ve çocuk edinmemiştir, denilir. Onlara da istekleri sorulur, susadıklarını söylerler. Cehennem aynı şekilde onlara da bir serap gibi gösterilir ve oraya sevk olunurlar. Su içmek maksadıyla birbirlerini ezerek oraya gider ve ateşe dökülürler.

Meydanda sadık olsun, facir olsun yalnızca Allah-u Teâlâ’ya kulluk eden muvahhid kimseler kalır. Alemlerin Rabbi (Subhanehu ve Teâlâ) onlara, gördükleri suretin dışında başka bir surette gelerek:

−Neyi bekliyorsunuz? Her ümmet kulluk yaptığının peşine düştü, diye seslenir.

Onlar:

−Biz muhtaç olduğumuz halde dünyada bu insanlardan ayrıldık ve onlarla arkadaşlık yapmadık, şimdi kendisine kulluk yaptığımız Rabbimizi bekliyoruz, derler.

Allah-u Teâlâ:

−Ben sizin Rabbinizim, der.

Bunun üzerine o muvahhid topluluk iki ya da üç kere:

−Senden Allah’a sığınırız! Biz Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayız, derler.

Allah-u Teâlâ onlara:

−Sizinle Rabbiniz arasında kendisini tanıyabileceğiniz bir alamet var mı? diye sorunca:

−Evet, baldırdır, derler. Allah-u Teâlâ baldırını (sakını) açar, ihlaslı mü’minler hemen O’na secde ederler. Dünyadayken riya ve gösteriş için Allah’a secde edip namaz kılanlar da secde etmek isterler ancak Allah buna müsaade etmez ve onların sırtlarını tek bir tabakaya çevirir. Secde etmek istedikçe enseleri üzere geri düşerler.

“İncik/baldır açıldığı gün secdeye davet olunurlar da güç yetiremezler.”

Sonra secde edenler başlarını kaldırırlar. Gördükleri ilk sureti değişmiş olduğu halde:

−Ben sizin Rabbinizim, der, onlar da:

−Sen Rabbimizsin, derler. Akabinde cehennemin üzerine Sırat Köprüsü kurulur ve şefaate izin verilir.

Buhari 801, 6471, 7303, 7310, Müslim 182, 183

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir