Ana içeriğe atla

Dırâr Mescidi ve Yıktırılması

Dırâr Mescidi ve Yıktırılması:
Hz. Peygamber (s.a.)Tebük'ten döndü ve Zî-Evan'a kadar geldi. Zî-Evan, Medine'ye bir saatlik mesafededir. Daha önce Dırar mescidini yapanlar, Rasûiullah (s.a.) Tebük'e giderken yanına gelip demişlerdi ki: "Ya Rasûlallah!
Hasta ve özürlüler için, bir de yağmurlu kış gecelerinde sel geldiği zaman birlikte namazlarımızı eda etmek üzere bir mescid yaptık, gelip orada bize na maz kıldırmanı istiyoruz." Allah Rasûlü (s.a.): "Ben şimdi yolcuyum ve meş gulüm, inşaallah dönersek gelir namazınızı kıldırırım." dedi. Dönüşte ZîEvan'a geldiğinde, mescid hakkında vahiy nazil oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Benî Seleme b. Avf'ın kardeşi Mâlik b. Duhşum İle Ma'n b. Adiy el-Aclânî'yi çağırtıp onlara dedi ki: "Halkı zalim olan şu mescide gidiniz, yakıp yıkınız." Bu iki kişi süratle çıkıp Salim b. Avfoğutları mahallesine geldiler. Bunlar Mâlik b. Duhşum'un kabilesindendi. Mâlik, Ma'n'a dedi ki: "Beni bekle, bir ateş alıp geleyim." Ailesinin yanına gitti, yapraklı bir hurma dalım ateşleyip geldi. Sonra süratlice mescide girdiler ve -mescid halkı o sırada içerde olduğu halde- mescidi yaktılar ve yıktılar, içindeki münafık topluluk da ğıldı. Bunun üzerine Cenâb- ı
Hakk, bu konuda şu âyetleri indirdi: "Zarar vermek, inkâr etmek, mü'minlerin arasım ayırmak için bir mescid yapanlar da vardır." (Tevbe 107)

İbn İshak mescidi yapan on iki kişinin adını zikretmiştir. Sa'lebe b.'Hâ -tıb da onların arasındaydı.
Osman b. Saîd ed-Dârimî, Abdullah b. Salih—Muâviye b. Salih— Ali b.
Ebî Talha—İbn Abbas yoluyla şöyle rivayette bulunmuşt ur: "O kimseler ki müminlerin arasım ayırmak için, küfürlerini kuvvetlendirmek için... mescid edindiler." âyetinde mevzubahs edilenler Ensar'dan mescid yapan bir gruptu.
Ebu Âmir onlara demişti ki: "Mescidinizi yapın, gücünüz yettiği ka dar silah ve mühimmat hazırlayın. Ben Rum Kralı Kayser'e gidip oradan asker getireceğim ve Muhammed'le birlikte ashabım buradan çıkaracağım." Mes cidi inşa edip bitirince Rasûlullah'a (s.a.) gelerek: "Mescidimizin inşasını ta mamladık.
Senin orada bize namaz kıldırıp, müba rek olması için dua etmeni arzu ediyoruz."
dediler. Bunun üzerine Allah Teâlâ şu âyetleri indirdi: "Ey Rasûlüm; orada asla namaza durma, tâ ilk gününden beri Allah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescid (Küba mescidi), elbette içerisindedia -maza durmana daha uygundur. Onunla birlikte cehennem ateşine yuvarlandı. (Bundan maksat temelleridir.) Yaptıkları bina, kalblerinde bir şüphe ve ızdirap kaynağı olmakta -
kalbleri parçalanıncaya kadar- devam edecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları kitabından alıntıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eşlerin aile içi sırları ifşa etmeleri ve bu konudaki kriterler

Allah’a hamd olsun, Şüphesiz eşler arasında olan cinsel ilişkinin sırlarını ifşa etmek, yasaklanmıştır. Zira Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlisi; eşi ile birlikte yaşadığı cinsel ilişkiyi ifşa edendir” Muslim/1437                          İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: Bu hadisten anlaşıldığına göre; insanın kendi eşiyle meydana gelen cinsel ilişkiyi, ilişki detaylarını, eşler arasında meydana gelen eylem, söz vb. davranışları ifşa etmek caiz değildir. Muslim sahihi şerhi 9/10 Ancak konu hakkında şer’i bir hükmü açıklamak, eşler arasında ki tartışmayı sonlandırmak vb. amaçlar için açıklamak caizdir. Bununla birlikle söz konusu eylemi ima ederek açıklamak mümkünse daha evladır. Detaya girmeden genelleme ve umumi...

Tebük Seferinden Geri Kalanlar:

Tebük Seferinden Geri Kalanlar: Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye girince, ilk önce Mescide gidip orada iki rekât namaz kıldı. Sonra herkesle beraber oturdu. Tebük seferine gitme yip geri kalan seksen küsur kişi Rasûlullah'a (s.a.) gelip mazeretlerini arzet - meye ve özürlerini yemin ederek teyide başladılar. Rasûlullah (s.a.)» onların dış görünüşlerine bakarak özürlerini kabul etti, kendileri için istiğfarda bu-lunup kalplerindeki gerçek durumlarını Allah'a havale etti. O sırada Kâ'b b. Mâlik, Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldi. Selâm ve rince Rasûlullah (s.a.) kızgın bir şekilde tebessüm edip: "Buraya gel!" dedi. Kâ'b şöyle anlatıyor: Gittim, önüne oturdum. Bana dedi ki: "Niçin geri kaldın?. Sen beni desteklemek üzere Aka be'de bîat etmemiş miydin?*' "Evet. Allah'a yemin olsun ki ben, şu anda senden başka kimin yanına otursam ileri süreceğim mazeretlerle onu ikna edip gazabından kurtulacağımı zannederim. Çünkü münakaşa etmeyi bilir...

Yüzlerce Kitap Ve Makale Oku İndir

Yüzlerce txt formatında Kitap ve makale indir Yüzlerce pdf formatında Kitap ve makale indir Chm formatında Kitap ve makale indir Hadis kitapları oku indir Arapça ders notları oku indir Epub formatında kitap ve makale oku indir