Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir kimsenin kalbinde iman solduğu zaman ne yapmalı

Allah’a hamd olsun, 1-   Çokça Kurân-ı Kerim okuyunuz ve gücünüz yettiğince anlamını düşünerek çokça Kurân-ı Kerim dinleyiniz. Anlamında sorunla karşılaştığınız zaman ülkenizdeki ilim ehline sorabilir veya sünnet alimleriyle yazışabilirsiniz. Kurân-ı Kerim’in anlamını düşünmek için tefsirler okumanız gerekir. Sadi tefsiri, tefsirlerin en güzeline örnek gösterilebilir. 2-   Sahih hadislerde belirtilen zikirlerle çokça zikir yapınız. Örnek olarak: “Lailaheillallah” ve “ Subhanellah, elhemdulillah, Lailaheillallah, Allah’u ekber” vb. bu konuda el-Ezkerunneveviye kitabına ve benzer kitaplara başvurabilirsiniz. Şüphesiz Allah’ın zikriyle İman artar ve huzur oluşur. Zira yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.”   Rad, 28 Allah’ın rahmetini umarak namaz, oruç ve diğer İslam’ın rükünlerine riayet ediniz. Tüm işlerinizde Allah’a tevekkül edi...

Yüce Allah, kulların durumunu bildiği halde meleklerden sormasının hikmeti nedir?

Allah’a hamd olsun, Ebu Hureyre Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir: “Allah'ın, yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri vardır. AIIahu Teâlayı zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini "Aradığınıza gelin!" diye çağırırlar. (Hepsi gelip) onları kanatlarıyla kuşatarak dünya semasına kadar arayı doldururlar. Allah’ zikredenler dağıldıkları zaman melekler gökyüzüne çıkarlar. Allah, -onları en iyi bilen olduğu halde- meleklere sorar: Nereden geldiniz? Melekler: "Seni tesbih eden, seni yücelten, Lailehe illallah diyen, sana hamd eden ve senden bir şey isteyen kulların yanından geldik” derler.  Yüce Allah: "Onlar ne istiyorlar?"  "senin cennetini istiyorlar."  "Cennetimi gördüler mi?" diye sorar.  "Hayır ey Rabbimiz!" derler.  "Ya görselerdi ne yaparlardı?" der.  Melekler, onlar sana bir şeyden dolayı sığınıyorlar” derler Yüce Allah, onl...

Kurbanlık Hayvanın Yaşı

Allah’a hamd olsun, Alimler, şeriatın belirlediği yaş sınırı altında kurban kesimi caiz olmadığına ittifak etmişler, böylece belirlenen yaş sınırı altında kurban kesmek geçersizdir. (Elmecmu’ 1/176 Nevevi.) Bu konuyla ilgili bir takım hadisler bulunmaktadır: El Bera bin Azib Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: adı Ebu Burde olan bir dayım bayram namazından önce kurban kesti. Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: “ Senin kestiğin koyun et amacıyla kesilen bir koyundur” dayım: Ey Allah’ın Rasulu! Benim (altı aylık) bir keçim var onu keseyim mi: Rasulullah: Evet onu kes! Ama senden başkası için geçerli değildir.” Başka bir rivayette: “senden sonra kimseye geçerli olmaz”  daha sonra Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle dedi: “ Her kim namazdan önce kurban keserse kendisi için kesmiş olur, her kim namazdan sonra keserse ibadetini yerine getirmiş ve Müslümanların sünnetine uymuş olur.” (Buhari 5556- Muslim 1961) Cabir bin Abdullah...

Bayram namazından önce topluca tekbir getirmek

Allah’a hamd olsun, Bayramda tekbir getirmek, Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’ten bize gelen meşru sünnetlerdendir, ancak bize aktarıldığı gibi yapılması gereken bir ibadet türü olup bu uygulamada keyfi şeyler yapılamaz, sadece sünnette anlatıldığı gibi yapılması gerekir. Asrımızın fıkıh alimleri, günümüzde yapılan toplu zikirlerle ilgili hakkında çok araştırma yaptılar ancak dayanak olacak bir delile ulaşamamışlardır. Bunun üzerine bu uygulamanın bidat olduğuna dair fetva vermişlerdir. Çünkü her hangi bir ibadetin yapılış şeklinde yeni bir şeyler ortaya koymak kötülenmiş bir bidattır. Nitekim Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Her kim bizim dinimizde ondan olmayan bir şeyi meydana getirirse onun ameli kabul edilmez” (muslim 1718) Şeyh Muhammed bin İbrahim Rahimehullah şöyle dedi: “Bayram gününde Mescid-i Haramda yapılan tekbir şu şekildeydi: Kişi veya kişiler zemzem damında oturur ve tekbir getirirlerdi, haremde bulunan kişilerde onlara cevap ...

Arefe Gününün Fazileti

Allah’a hamd olsun,          1-    Arefe günü, dinin kemale ulaştığı ve nimetin tamamlandığı gündür. Buhari ve Muslim sahihlerinde Ömer bin Hattab Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Yahudilerden bir adam: Ey Müminlerin emiri! Sizler, Kitabınızda bir ayet okursunuz bizler Yahudiler topluluğuna inmiş olsaydı biz o ayetin indiği günü bayram ilan ederdik. Ömer: Bu hangi ayettir? Diye sordu. Yahudi: “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.” Maide/3 Bunun üzerine Ömer: Biz ayetin indiği yeri ve zamanı biliyoruz. O ayet, Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’in üzerine Cuma günü, Arefe’de dururken inmiştir. 2-    Arefe günü, vakfe’de bulunan kişiler için bayramdır. Zira Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Arefe günü, Kurban günü ve Teşrik günleri İslam ehline bayramdır. Bu günler, yeme ve içme günleridir.” (Sünen sahip...

Zilhicce Ayı’nın İlk On Günü Ve Fazileti

Zilhicce Ayı’nın İlk On Günü Zilhicce Ayı hac aylarından birisi olup onuncu günü kurban ibadeti yapılan aydır. Bu ayın bazı faziletleri bildirilmiş olup özellikle ilk on günü fazilet açısından eşi olmayan günlerdir: 1. İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan; Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Kendisinde salih amel işlenen günlerin Allah’a en sevimlisi bu günler yani (Zilhicce’nin ilk) on günüdür. -Ya Rasûlallah! Allah yolunda yapılan cihat da mı (o günler kadar sevimli) değildir? diye sordular. -Evet Allah yolunda yapılan cihat da! Ancak canı ve malı ile cihada çıkıp da onlardan hiçbir şeyi geri döndürmeyen (yani şehit olan) hariç, diye cevap verdi. 2. Cabir (Radıyallahu Anhuma) dan; Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Dünya günlerinin en faziletlisi Zilhicce’nin ilk on günüdür…” 3. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in eşlerinden biri şöyle dedi: “Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zilhicce’nin dokuz günü, Aşura Günü ve her ayın ilk ...

Arafat’a giderken ve Arafat’ta yapılan hatalar

Allah’a hamd olsun, Şeyh Muhammeb Bin Useymin Rahimehullah şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’den sabit olduğuna göre kendisi Arefe gününde Nemire’de öğlen vaktine kadar kalmıştır (Arafat dağına varmadan bir yer). Daha sonra bineğine binerek Arene (Nemire ile Arafat arasında bir vadi) vadisine gelmiştir, orada öğlen ve ikindi namazlarını ikişer rekat olarak cem-i takdim olarak kılmıştır. Bu namazları tek ezan iki kametle kılmıştır. Daha sonra duracak yere gelerek ve şöyle dedi: ben burada duruyorum ancak Arafat’ın her yeri durulacak yerlerdir. Ellerini kaldırmış, kıbleye yönelmiş şekilde Allah’ı zikrediyor ve dua ederek güneşin batışına kadar öylece durmuştur. Daha sonra Muzdelife’ye gitmiştir. Hacıların Arafat’ta düştükleri hatalardan bazıları: Birincisi: Hacıların telbiye sesleri işitilmemesi, Mina’dan Arafa’ta yürüdüklerinde telbiyeyi sesli getirmemektedirler. Oysa Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’den rivayet edildiğine göre bayram günü akabe cemresini taşl...

Tavafta Yapılan Hatalar

Allah’a hamd olsun,   Bu tür hataları aşağıdaki şekillerde görmek mümkündür: Birincisi: Tavaf başlangıcında bazıları Hacer-el esved’e yönelerek “ Allah’ım ben yedi tur tavaf yapmaya niyet ettim” veya “ Allah’ım Hac için yedi tur tavaf etmeye niyet ettim” Diye niyet ederler. Şüphesiz tavaf için niyeti telaffuz etmek           bidattır. Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem böyle bir uygulamada bulunmamış ve ümmetine de bunu emretmedi. Her kim Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’in yapmadığı şekilde ibadet ederse bidat işlemiş olur ve dinde olmayan bir şeyi katmıştır. Tavaf esnasında niyet etmek hata ve bidattır. Şer’i bakımından yanlış olduğu gibi akıl yönünden de yanlıştır. Niyet senin ile rabbin arasında olan bir şey olması itibarıyla niyete ne gerek var. Şüphesiz yüce Allah kalplerdeki niyetleri bilir. Allah senin bu tavafı yapacağını da biliyor. Madem ki Allah bunu biliyor yapacağın bir şeyi insanlara bildirme...